Ekinoks Zamanı
23 Eylül’de Güneş’in öncü TERAZİ Burcuna geçişi kuzey yarım kürede sonbaharın gelişini, Ekinoks zamanında bulunduğumuzu anlatmakta. Güney yarım küredeyse tam tersi ilkbahara adım atılıyor. Terazi döneminde barış, denge ve eşitlik temaları öne çıkıyor. “BİZ” olgusunu hissetmek istediğimiz bir süreç başlıyor. Sonbaharın başı, ışığın ve ısının eşit dağıldığı, gece-gündüz eşitliğinin yaşandığı ve sıcak-soğuk dengesinin oluştuğu zamandır. Astrolojik olarak yeni bir mevsimin başlaması, hayatımızda yeni bir döngünün başladığını işaret etmektedir. Bu dönemde hayatımızda bir denge yaratma ve adil olma çabasında olduğumuzu fark edebiliriz. Ahenk her şeyden önemli olacak ve politize olma hali yaşanacaktır.
Aslında astrolojik olarak her yeni mevsimin başı hayatımızda önemli köşe başlarına denk gelir. Dünya astrolojisinde Güneş’in Koç’a girişi, yeni bir astrolojik yılın başında olmayı anlatır. 21 Mart tarihinde Güneş Koç’a geçerken ufukta değişken Yay burcu yükseliyordu. Buna göre yıl içinde oluşacak potansiyeli anlamak için ikinci kez bir giriş anı(ingress) haritası çıkartmak gereklidir. Birinci olarak Koç’a giriş ve ikinci olarak da Terazi’ye giriş haritasını çıkartmak, bütün bir yılı kavramak için önemlidir.
21 Mart’ta Güneş Koç’a geçerken, ülkemize göre çıkartılan haritada, Yay burcu yükseliyor ve Jüpiter Aslan’da geri hareket ediyordu. Son 6 ayda basın-medya konuları, hukuk, eğitim ve yabancı kültürlerle ilgili konular ön plandaydı. Kısaca Güneşin Terazi’ye geçiş anını gösteren harita önümüzdeki 6 ayın özetini veriyor. Bu kez Güneş Terazi’ye girerken Ankara’ya göre ufukta Akrep yükseliyor ve Mars Aslan’da açısız bulunuyor. Başak burcuna geçmek üzere olan Mars herhangi bir açı yapmıyor. Böylece mücadeleli bir atmosferde olduğumuzu not edelim. Fakat akıntıya karşı kürek çekerken, boşa enerji sarf etmekte olduğumuzu da görebiliriz. Önümüzdeki 6 ay için dikkat çeken temayla ilgili olarak, her ne kadar TERAZİ dönemi barışçıl bir atmosfere işaret etse de Akrep krizler ve intikamcı tutumlara işaret etmekte. Mücadele ederken “kısasa kısas” tarzında hareket edebiliriz. Bu da bir tür denge arayışı olabilir. Üstelik bunu yeni bir dönemin başlangıcı olarak kabul ediyoruz. Güneş – Ay tutulmalarının ortasına denk gelen bu başlangıcın izleri derin olacaktır.
Önümüzde 28 Eylül’deki Ay tutulması ilişkilerin test edileceği, “ben-biz” ikilemlerinin oluşacağı, karşı durulmaz bir takım bitişlerin ve yeni başlangıçların oluşacağı zamanlara işaret etmekte. Merkür’ün geri hareketiyle yıllanmış meseleler masaya gelebilir.
Terazi dönemi başlarken ufukta Akrep olması barış umutlarının bir başka bahara ertelenebileceğini de gösteriyor.
Her şeye rağmen umutlar asla tükenmez.
Yazının bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.
Sevgilerle,
Meral PALA
