Gökyüzünün büyük güçleri Jüpiter ve Plüton kavuşum yapıyor. 13 yılda bir kere gerçekleşen Jüpiter-Plüton birleşimi bu yıl içinde 3 kere karşımıza çıkıyor. Bizi yenilenmeye davet ediyorlar. Plüton hayatımızda geriye dönüşü olmayan değişiklikleri anlatmaktadır. Jüpiter ise dokunduğu yere abartılı bir büyüme getirir. 2020 yılını önemli kılan bu tablo bu kavuşumla 30 Haziran civarında yeniden vurgulanıyor.

İlk olarak Nisan ayının başlarında bir kavuşum gerçekleşmişti.  5-6 Nisan tarihlerinde Jüpiter ve Plüton tam olarak birleştiler. Hayatımızda artık bir şeylerin eskisi gibi olmayacağını anlamaya başladık. Bir devir kapanıyor, ama nasıl?  Belki de imkânsız gibi gözükeni kabul etmekte zorlandık. Direnç göstermeye yeltenmiş olabiliriz. Çürümüş olanı, eskiyi, bizi tüketen şeyi fark etmeye başladık aslında. Ama yine de direnmiş olabiliriz. Zira yenilenmek cesaret işidir. Önce değişimi kabul etmek gerekir.

30 Haziran tarihinde ikinci birleşme-24 derece Oğlakta- gerçekleşiyor. Her iki gezegen de gerileme pozisyonundalar. Artık içimizdeki gücü kullanarak büyük dönüşüme ayak uydurma gayretindeyiz. Geri giden gezegenler içe bakış imkânı vermektedir. Değişimin ruhsal seviyede derinden hissediyoruz. İçerde yani ruhumuzda yenilenme var artık. Cesaretimizi toplamaya çalışıyoruz. Yani bir anlamda ruhumuza değişimi kabul ettirmeye çalışıyoruz. Bataklıktan çıkmak için ne yapabiliriz bunu çözmeye çalışıyoruz.

Son olarak 12-13 Kasım’da gezegenler düze dönmüş olarak tekrar ve son kavuşumu yapacaklar. Artık o dönemde gerçek anlamda değişim ve yenilenme üzerine bir anlayış geliştirebileceğiz. Değişimin içinde olacağız, değişimin bir parçası olacağız. Değişen artık biz kendimiz olacağız.

Biraz gerilere bakarsak, Jüpiter-Plüton kavuşumu daha önce 2007’de özellikle yılın sonlarında YAY burcununun son derecelerinde olmuştu. Yine 1994 yılında- Kasımda- AKREP burcunda Jüpiter ve Plüton kavuşum yapmıştı. 1981 sonlarında da TERAZİ’de benzer bir görünüm vardı. O yılların hayatımızda zorlu, mücadeleli ve radikal değişimlere girdiğimiz yıllar olduğunu hatırlayabiliriz.  

Şimdilerde OĞLAK burcunda olan Jüpiter-Plüto kavuşumu hayatımızda yapısal değişimlerin olduğunu işaret ediyor. Hırslar yukarılara taşınıyor. Maddi güç elde etme çabaları olabilir. Dünya borsalarının da bugünlerde yükselişine şahit olmaktayız. Yine Nisan başlarında borsalarda büyük bir yükseliş gözlenmişti. Hukuk, adalet ve düzen üzerine çabalar yine bu tablonun bir tezahürüdür. Zira Jüpiter hukuku-adaleti temsil eder.  Plüto’yla büyük mücadeleler ortaya çıkmaktadır. Yine Jüpiter uluslararası konulardır. Bu alanda da büyük değişimler gözlemlemekteyiz.

Hayatımızı şöyle bir gözden geçirip nerede güçlü olabileceğimizi anlamaya çalışmalıyız. Olmayacak şeyler için boşa hırs yapmaktan ve enerji harcamaktan vazgeçmek gerekir. Başaramayacağımız şeyler enerjimizi aşağı çeker, depresyona sürükler ve yıkılmış hissederiz.

Ayrıca varoluşumuza, yaratıcı güce, kendi gücümüze ilişkin sorular olabilir. Takıntılı düşüncelere meyilli olabiliriz. İnancımızı kaybetmeye yatkınlık olabilir. Amaçsız kalmış, kızgın ve suçlu hissedebiliriz. Bütün bunlar ruhumuzun derinliklerinde var olan gölgelerdir. Yeni bir doğum gerçekleşirken çektiğimiz acılardır.

İşin özü kendimizi-hayatımızı iyi seviyelere getirmek adına daha iyi bir şeyler yapma arzusu var. Bunun için ya yakıp yıkarak, hırsların esiri olacağız. Ya da daha iyi bir yapı kurmak için sabırla gücümüzü yükseltmeye çalışacağız. Aslında son aylarda bu pandemi sürecinde değerlerimiz değişiyor. Birlik, eşitlik, adalet, insanlık değer kazanıyor. Önümüzdeki Aralık ayında Jüpiter ve Satürn’ün kavuşumu Kova’da bizi çok daha insani bir hayata davet edecektir. 

Seçimler bize ait. Gökyüzü potansiyeli gösteriyor. Özgür irademizle seçimlerimizi yapıyoruz. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir. Hayat değişiyor, bizler değişiyoruz, sistem değişiyor.

Burada Nietzsche’nin meşhur sözünü hatırladım:

‘’Bizi öldürmeyen şey güçlendirir’’.

Acı çekerek eskiyi gömmek yerine yeniye hazırlanmak daha mantıklı olur sanki?

Sevgiler,

Meral Pala

30 Haziran 2020