“Zaman” isimli fotoğraf Akın Bostancı’ya aittir
Satürn Terazi Burcunda geri harekette
Satürn, astrolojide, zamanı, olgunlaşmayı, bilgeliği, hayatımızdaki otorite figürlerini ve özellikle baba figürünü, anlatır. Soğuk, kuru ve kurşun gibi ağır doğasıyla, zaman zaman sınırlar koyan, bazen yavaşlatan aslında bir öğretmen gibi disipline eden gezegendir. Satürn’ün haritamızda bulunduğu alanda çok çalışma ve verilen ödevleri yerine getirme zorunluluğu vardır. Kendimiz sorumlulukları yerine getirmeyi kabul etmezsek, Satürn muhakkak bizi öğrenmek zorunda bırakacaktır. Satürn’ün yüklediği sorumluluklar, kaçınılmaz olarak kurallara uymayı ve zorlanmalarla karşılaşmayı da beraberinde getirir. Gerçeklerle yüzleşmek ve engellerle mücadele etmek bazen kişide endişe, korku ve üzüntü kaynağı olabilir. Satürn astroloji haritamızda nerede ise orada korkularımız ve endişelerimiz yer almaktadır.
Böylece, Satürn fazlaca savunma geliştirmek zorunda kalacağımız konuları da anlatır. Aslında Satürn, yüklediği ağır sorumluluklarla zaman içersinde kişiye bilgelik kazandırır.
Satürn, hayatta ne inşa ediyorsak onu gerçekleştirmek için yaşadığımız olgunlaşma sürecini sembolize eder. Bu yüzden “Zaman Tanrısı” olarak belirir. Somutlaştırmaya çalıştığımız konular her ne ise, zaman içersinde Satürn’ün getirdiği sınavlar, kısıtlamalar ve sindirmeler kişisel olarak olgunlaşmayı zorunlu kılmaktadır.
2009 yılının Ekim ayından beri Terazi burcunda ilerleyen Satürn, 26 Ocak 2011’de Terazi burcunun 17 derecesinde gerilemeye başladı. 13 Haziran tarihine dek gerileyerek, 10 derece Terazi Burcuna kadar gelmiş olacak. 138 günlük bu gerileme süreci yeni bir olgunlaşma dönemi olacaktır.
Transit halindeki Satürn, gerileme sürecindeyken yeni hedefler belirleme ve yeni şeyler inşa etmek için sınırlar çizme ve bir forma girme zamanının geldiğini anlatır.
Satürn’ün bir kişinin hayatında nerede disiplin elde etme çabasında olduğunu tespit ederek, yeniden yapılanma ihtiyacının nereden kaynaklandığını görebiliriz. Satürn’ün transit halinde haritada bulunduğu konum bize olayların hayatımızın hangi alanında cereyan ettiğini anlatır. Sürecin sonunda ise, tecrübe edilen konuların somut sonuçlarını, Satürn’ün haritada yönettiği evlerde yani Oğlak ve Kova burçlarının yönettiği yerlerde görürüz.
Gerileme sürecinde belirmeye başlayan yeni hedefler aslında bir kuluçka dönemindedir. Bu dönemde oluşmaya başlayan hedeflerin olgunlaşması için içselleştirilmesi ve iyice yoğrulması gerekir. Henüz dışa vurulamayan hedefler ilk başta tıkanıklık ve sıkışmalara neden olabilir. Tam olarak gerileme başlamadan evvel, 4-5 gün boyunca Satürn durgun haldedir ve yaklaşık olarak gerilemeden 2 hafta önce, değerlendirmeler başlar ve bilinçaltında tohumlar ekilmeye başlanır. Bu dönemde net olarak görülen bir değişim söz konusu değildir. Son derece durgun ve can sıkıcı bir dönemdir. Ancak ruhsal olarak yeni bir şekil verme arzusu, derinden hissedilmeye başlamıştır. Huzursuz eden bir itilim söz konusudur. Bu durum 2011 Ocak ayının ortalarından itibaren tamamen bilinçsiz yaşanan bir içsel gerilim olarak hissedilmiş olabilir.
Satürn’ün durağan kaldığı dönemde, doğum anındaki gezegenlerden herhangi birisiyle ilişki kuruyorsa, açı içine giriyorsa, o gezegenin temsil ettiği konularla alakalı bir baskılanma ve atalet hissedilecektir. Zorlayıcı açılar altında çatışma ve sıkışma yoğun olarak yaşanır. Akışkan açılarda ise, yumuşakça ve rahatsız etmeden hissedilen zorunlu değişim duygusu vardır. O konuda bir sona gelme ihtimali yüksektir. Ancak neyin sonuna gelindiğinin de farkındalığı henüz net değildir. Sadece içsel huzursuzluk veren bir belirsizlik olabilir.
Bu arada, tanınmış astrololog Erin Sullivan’a göre, transit eden Satürn’ün yine transit halde olan Güneş ile ilişkisini de göz ardı etmemek gerek. Satürn gerileme başladıktan 12 gün sonra Güneş ile üçgen açı içine girer. Bu süreçte, durum içsel olarak huzursuz etmeye başlar. Kova burcundaki Güneş ile üçgen açı kurarken, Şubat ayının ilk haftasının sonlarında yaşanacak ana tema şöyledir: gizliden gizliye hissedilen başkalaşma ihtiyacı ve güdüsel olarak buna karşı durma çabası ve ardından kararsızlık ve kaçma arzusudur.
Gerilemenin başlangıcından 2 ay kadar sonra Satürn, Koç Burcundaki Güneş ile karşıt durmaya başlayacaktır. Bu dönem Nisan ayının ilk yarısına denk gelecektir. Ancak bundan bir süre önce oluşan, 150 derecelik açı döneminde (Güneş Balık Burcunda iken ), Mart ayının ilk haftası içersinde, ego, kontrolü tekrar ele almak için atağa kalkacaktır. Ancak yine de değişimin tam olarak ne derece önemli olduğunu görmezden gelebilir. Pek de mantıklı olmayan kararlar alabilir. Fakat Satürn tam olarak Koç Burcunda ilerleyen Güneş ile karşı durmaya başladığında tam bir dönemece gelinecektir. Bir dönemin sonunun geldiğine dair bilinç tam olarak açılmıştır. Karşı koyma süreci bitmiş, artık yeni bir şekil vermek için güç toplama, yeni koşullara uyum sağlama ve işbirliği yapma zamanının geldiğine işaret eder.
Satürn ile Güneş’in tam olarak üçgen açıya girdiği dönem ise sabırsızca, akla-mantığa uymayan kararların verildiği dönemdir. Bu dönemde tam olgunluk kazanmamış kararların aniden ortaya çıkması, bir tür erken doğum olarak nitelenebilir. Önümüzdeki Haziran ayında,İkizler Burcunda yer alacak Güneş ile Satürn’ün akıcı bir ilişki içine girdiği günlerde bilinçli aklın ürünü olmayan atılımlar söz konusu olabilir.
Satürn’ün gerileme sürecinde olayın tam olarak bilinç düzeyine taşınıp, mantıkla bağdaşan bir sonuca ulaşması tam olarak 9 aylık bir süreyi gerektirmektedir. Bu süre, Satürn’ün geri harekete başladığı dereceye ulaşacağı ve Terazi burcundaki Güneş ile Satürn’ün kavuşum yapacağı dönemdir. 2011 Ekim ayının ilk yarısına denk gelecektir.
Satürn’ün gerilerken, yeni bir şey inşa etmek içinde önce içsel bir huzursuzluk yaratması, ardından farkındalık ve işbirliğine yönelme kararı ve en sonunda bilinçli olarak, somut bir takım işler ortaya koyma kapasitesinin oluşumu 9 aylık bir zamanı gerektirmektedir.
Bir anlamda, ilk başta Satürn’ün gerilemeye başladığı 26 Ocak 2011 civarında tamamen bilinçsizce atılan tohumlar, 9 aylık sürenin sonunda, Ekim 2011’de çiçekler açmaya başlayacaktır.
Meral PALA
Bu yazının bütün hakları saklıdır, izin almadan kullanılamaz.