İlkbahar başlıyor…
Bütün dünyada bir virüs salgınıyla hayat kökten dönüşüyor. Ülkeler sınırlarını kapatıyor. İnsanlar evlerine kapanıyor. Endişelerimize rağmen güçlü değişikliklere uyum sağlama çabasındayız. Aslında tablonun nereye gideceğini hayal etmekte zorlanıyoruz. 21. Yüzyılda medeniyetin onca ilerlemişliğine rağmen bir anda her şeyin bir yanılsama olabileceğini görüp çaresizliğe gömüldük. Kurban psikolojisine teslim olmuş gibiyiz. Bir anlamda Balık arketipinin bütün olumuz yönlerini yaşadık.
Koç döneminin başlamasıyla beraber hayatımızda yeni bir başlık açılıyor. Zira Güneş’in Koç burcuna girişi yeni bir döngünün başına işaret etmektedir. Kuzey yarım kürede ilkbahar geliyor. Koç arketipi yeniden başlamayı veher şeyin ilk başlangıç noktasını anlatır. Mevsimsel olarak ilkbaharın başlaması yeni bir yılın, yeni bir döngünün başlangıcına işaret eder. İleriyi çok düşünmeden biraz çocuksu ve ilkel bir başlangıç diyebiliriz. Önümüzü pek görmesek de gözümüzü karartıp hayatımızda ilkleri deneyimlemeye hazırlanıyoruz. Yaşam enerjimizin yükselmesi iyimserlik katıyor. Üstesinden geleceğimize inandığımız birçok yeni adım atma noktasındayız. Mantıklı açıklaması olmayan bir cesaret söz konusu diyebiliriz. Belki de güdüsel olarak yaşamda kalma çabaları olarak tanımlayabileceğimiz adımlar atmaya hazırlanıyoruz. Canlılığımızı, hayata bağlılığımızı yükselten bir atmosfer var.
‘’Ben varım, buradayım’’ diyoruz. Dışa dönük ve bazen agresif, bazen kavgacı olacağımız zamanlar olabilir. Kararlı, net ve aynı zamanda hızlı olmak durumundayız. Ancak bir belirsizlik iklimi hâkim durumda. Bu da bize ileri doğru adımlar atmakta engeller çıkartabilir. Zira ülkemizde Güneş Koç Burcu’na giriş yaparken ufuk çizgisinde Balık Burcu var. Belirsizlik, değişken atmosfer ve kayganlık söz konusu diyebiliriz.
Gökte Güneş’in, Koç burcundaki yaralı şifacı Kiron ile beraberliği benlik duygumuzun yaralanmaya yakın olduğunun işareti. Üstelik Ay’ın güney bendinde yer alan Güneş- Kiron ikilisi kurutan ve tüketen güçlere karşı savaşacağımızı anlatıyor.
Zaten Oğlak burcundaki gezegen yoğunluğu disiplinli, ekonomik ve kontrollü olmaya davet ediyor.
Üstelik büyük öğretmen Satürn’ün Oğlak’ta Kova’ya geçiş aşamasında olması dikkat çekici kuralları sembolize ediyor. Oğlak’tan ayrılmadan son anda ‘’buyrun size yeni sınavlar getirdim, Temmuz’da bütünlemesi var’’ der gibi duruyor.
Dünya astrolojisinde Ay halkları temsil eder. Kova burcundaki Ay bize isyankâr, başkaldıran ve özgürlük isteyen insan yığınları olduğunu gösteriyor. Uranüs ve Ay’ın geniş bir kare açıyla bağ kurması halkın bir uyanış aşamasında olduğunu anlatıyor.
Virüs ve bulaşıcı hastalıkların sembolü Neptün Oğlak’taki Mars, Jüpiter, Plüton ve Satürn ile rahat iletişim halindeler. Salgının kolay yayılmasını destekleyebilecek bir tablo var. Olumlu yorumlanırsa büyük hırsların yarattığı katılığı yumuşatabilir diyelim.
Ufuk’ta Balık burcunun olması 2020 içinde, 6 ay sonra yani Terazi dönemine girerken yeni bir harita üzerinden inceleme yapmak gerektiğinin işareti.
Bu ilkbahar döneminde hızla yayılan virüse hızlı çare olacak ilacın bulunması dileğiyle. İnsanlığa yeniden tazelik, canlılık ve umut dilerim.
Meral Pala
20 Mart 2020