Astrolojide Venüs ve Jüpiter iyicil gezegenler olarak nitelendirilmektedir. Önce Venüs’ün 43 günlük gerilemesine başlıyor olması ve ardından 11 Ağustos’tan itibaren Jüpiter’in rahat hareket edemediği Başak burcuna ilerliyor olması iyicil gezegenlerin huzurunun kaçtığını gösteriyor. Gökyüzünde şartların değişmesi hayatımızda da havanın değişeceğini anlatıyor. Jüpiter’le ilgili bir incelemeyi bir başka yazıya bırakalım. Şimdilik yakın zamanda Başak’ta gerilemeye başlayacak olan Venüs’e odaklanalım.
Venüs Gerilemesi değerlerimizi mercek altına alma vaktinin geldiğini anlatıyor. Venüs her 8 yılda bir aynı burçta gerilemektedir. Venüs’ün gerilediği burçlar arasında bir bağlantı kurulursa aralarında 72 derecelik-quintile- açılar olan 5 köşeli bir yıldız oluşmaktadır. 5 köşeli yıldızın her bir köşesindeki Venüs gerilemesi bir bütünün 5 farklı parçasını göstermektedir. Kısaca hepsi bir bütünün parçalarıdır.
Venüs gerilemeye başlamadan durağan pozisyondayken yıldızın köşelerindeki diğer noktalar da titreşimi alır, harekete geçer. Doğum haritasında 360’ın 5’e bölünmesiyle elde edilen 72 derecelik açılar farklı ve özel bir yaratıcılık ve doğal yetenek göstergesidir. Ruhsal öğretilerde “5”sayısı yapmak, ortaya koymak ve inşa etmekle alakalıdır. Gökyüzünde Venüs’ün geri hareketleriyle oluşan kalıp “altın oran” olarak ifade edilen, doğada var olan estetik ve evrenle uyumlu bir şekil ortaya çıkartmaktadır. Venüs’ün döngülerinin oluşturmuş olduğu bu kalıp, gizli bir yaratıcı gücü de ifade etmektedir. Eski Yunanlı matematikçi Euclid(Öklid-MÖ 330-275) bu ölçüden bahsetmiştir.
Venüs’ün gerileme sürecinde derin bir içe bakış söz konusudur. Bilinçsizce yaptığımız öz değerlendirmeler uzun vadede değerlerimizde oluşan değişimleri hazırlamaktadır. 8 yıl önce yine Venüs, Başak-Aslan burçlarında gerilerken, bitirilmemiş ve bugünlere kadar uykuda bekleyen konuları tekrar karşımızda bulabiliriz. 2007 yazının -özellikle Temmuz Ağustos- aylarının yankıları kulağımıza gelebilir. Gerileme sürerken içsel olarak yaşanan değişimler konusunda net bir farkındalık edinmek pek mümkün olmayabilir. Durumu daha çok bir içsel huzursuzluk olarak hissederiz. Sürecin tamamlanmasından aylar sonra farkındalık oluşabilir. Atıl duran ve bir anlamda yaban kalmış yeteneklerin uyanmaya başladığını görebiliriz. Özellikle durağan pozisyondayken natalde herhangi bir gezegenle temas kuruyorsa ilgili konuda bir açılım yaşanması kaçınılmazdır. Venüs gerilemesinin değerlerimizi, yeteneklerimizi, ilişkilerimizi yeniden bir şekle getirme zamanı olacağını düşünebiliriz.
Bu süreci Venüs’ün geçirdiği evrelerle anlamaya çalışalım;
- Gerileme hareketinden 2 ay kadar önce Venüs, Akşam Yıldızı olarak, Güneş’le arasındaki mesafe -48 derece kadar- olabilecek en uzak (greatest eastern elongation) noktadadır. Güneş’in ardından doğar ve batar. Venüs, bu dönemde batı ufkunda sadece akşamları Güneş battıktan sonra görülebilir. Bu evrede kendimizi, değerlerimizi, duygularımızı kontrollü bir şekilde ifade eder, hayatımıza öyle yön veririz.
- Gerilemeye başlamadan hemen önce durağanlaşır(station retrograde). Bu evrede hayatımızda bir içe çekilme, anlam arayışlarına girme eğiliminde oluruz. Bu dönemde Venüs, Güneş’in 30 derece kadar gerisinden doğmaktadır. Bu dönem 23-24-25 Temmuz tarihlerine denk gelmektedir.
- Daha sonra Venüs gerileyerek Güneş’le birleşime doğru gider (inferior conjunction). Bu arada gerilemenin önce Başakta, daha sonra Aslan’da, yani iki farklı burçta gerçekleşmesi bir tema değişimine işaret etmektedir. Farklı gibi gözüken iki konunun iç içe geçtiğini de düşünebiliriz. Başak yönetimindeki yaşam alanı üretken ve mükemmel olmaya çalıştığımız konuları anlatır. Öncelikle huzursuzluk burada başlayacaktır. Daha sonra Venüs’ün Aslan yönetimindeki yaşam alanına dönüşü, yaratıcılığımızı sergilediğimiz ve bize gurur veren konuların masaya yatırılacağını göstermektedir.
Güneş’le kavuşumun gerçekleştiği bu evrede Venüs, gökyüzünde görülmez. Kavuşumlar astrolojide her zaman tohum ekme zamanları olarak ifade edilir. Bu evre, aynı zamanda Venüs’ün dünyaya en yakın olduğu zamandır. Bu süreç, hayatımızda artık bir takım değerlendirmeler yapma ve harekete geçme zamanıdır.
14 Ağustos’ta 22 derece Aslan’da yeniay doğarken Venüs de yeniay’a eşlik ediyor olacak. Yeni bir tavır belirlemenin, yaratıcılığımızı farklı şekilde ortaya koyma vaktinin geldiğini bu tarihlerde anlayabiliriz.
- Güneş-Venüs kavuşumunun (heliacal rising) ardından Venüs artık Güneş’ten erken doğmaya başlar. Sabah Yıldızı olarak sabahları Güneş doğmadan önce doğu ufkundan yükselir. Bu evrede, oryantal Venüs, eril özellikler sergiler. Kişi belki daha önce bilmediği özelliklerine karşı farkındalık edinmeye başlar. Fakat eski sistemle daha doğrusu halen devam eden sistemle bir uyumsuzluk söz konusu olur. Akordu bozulmuş enstrüman gibi bozuk sesler çıkmaya başlar. Köklenmiş değerlerin değişmeye başlaması duygusal olarak acı verici olabilir. İlişkilerimizde sorunlar bir dalgalanmaya sebep olur. Yabancılık hissettiğimiz yeni durumlar, farklı duygular yaratacaktır. Bu süreçte kendimizde, değerlerimizde, ilişkilerimizde ortaya çıkmaya başlayan değişikliklere direnç göstermeyip, sahip olduğumuz kaynakları değerlendirmeye bakabiliriz.
- Venüs düzgün harekete geçmeden önce durağanlaşır(satation retrograde). Bu evrede Güneş’ten 30 derece kadar erken doğar. 4-5 Eylül gibi bu konumda olacaktır. Değişen değerlete vurgunun arttığı bu evrede duvarlar örerek gizlenmek yerine, yeni keşfettiğimiz yönlerimizle uyum sağlamaya çalışabiliriz.
- Daha sonra Sabah Yıldızı olarak Venüs, Güneş’ten en uzak gidebildiği noktaya 48 derece kadar doğusuna-önüne- geçer(greatest western elongation). Bu evre Venüs’ün 9 Kasım’da Terazi’ye geçeceği zamanlara denk gelmektedir. Eril nitelikler gösteren Venüs bu evrede duyguların doğal şekliyle, biraz heyecanlı, daha çok içinden geldiği gibi ortaya konduğunu göstermektedir.
- Venüs son olarak yine Güneş’le kavuşum yapar(superior conjunction), bu kavuşum yeni bir döngünün başlangıcına işaret eder. 50 gün kadar Venüs görülmez, Güneş tarafından yutulur. Tekrar akşam yıldızı olarak oksidental konuma geçer. 2016 yılının Haziran’ında bu evreye gelinecektir. Bu evrede duyguları kontrol etmek, içselleştirmek, heyecanı yatıştırmak daha kolaydır.
Buradan Venüs’ün 586 günlük döngülerinin bizde bir form değişikliği oluşturduğunu görmekteyiz. Venüs, bize neyin doğru, neyin yanlış olduğunu söyler. Zaman içersinde biz olgunlaştıkça, kendimizin ve toplumun ihtiyaçları değiştikçe yeni değerler yaratırız. Kafamızın içinde düşüncelerimiz değiştikçe ona uygun tarz geliştirmeye başlarız.
“Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir”sözünü ispatlarcasına, astroloji bize hayatımızdaki değerler sisteminin nasıl bir evrim geçirdiğini gösteriyor.
Bu arada şimdilerde dünyanın içinde bulunduğu siyasi ve politik atmosfere uygun olabilecek Mayalar’ın bir yorumunu ekleyelim. Dediklerine göre, Venüs gerilemeye başlamadan önceki durağanlık sürecinde evrensel olarak değişim rüzgarı hissedilmeye başlar. Bu dönem 23-24 Temmuz’a denk geliyor. Oryantal duruma geçtikten birkaç gün sonra -20 Ağustos gibi- ise dengesi bozulan politik atmosferde güveni yitirmiş liderlerin devrilebileceğini söylerler. Kısaca, Mayalar’ın yaklaşımıyla dünya siyaseti açısından da kritik bir dönemeçte olduğumuzu düşünebiliriz.
Değişime direnmeyip iç dünyamızla dış dünya arasında bir ahenk yaratabilirsek, evrenle uyumlu akış içindeyiz demektir.
Herkesin değerlerinin kendisi ve evren için en ideal şeklini almasını dileyelim.
Meral Pala
22 Temmuz 2015
Referans: Retrograde Planets (Erin Sullivan)
Not: Güz döneminde başlayan eğitimler hakkında bilgi için tıklayınız:
http://astrolojikosesi.com/2015/06/19/guz-donemi-egitimi/
Doğada ALTIN ORAN’ı gösteren bir kaç resim: