2012’nin son günlerini yaşarken, 28 Aralık günü saat 12:20 sularında Yengeç-Oğlak aksında dolunay gerçekleşiyor. Ay Yengeç’te haritanın en dip noktasında ve Güneş Oğlak burcunda tepe noktasında bulunuyor. Dolunay zamanı gökyüzüne baktığımız zaman Ay’ı tam olarak görürüz. Ay’ın tamamlanmış hali,hayatımızdaki tamamlanmaları sembolize etmektedir. Gökyüzünün ışıklarının karşıt yerleşimi açığa çıkma, görünür olma, verimlilik ve sonlanmaları anlatmaktadır. Bu dolunayda Ay’ın Yengeç’te oluşu duyguların, hassasiyetlerin güçlü olacağını, korumacılık temasının dışa vurulacağını anlatıyor.
Ay, astrolojide duygularımızı ve güdüsel olarak nelere çekildiğimizi anlatmaktadır. Astrolojik haritamızda Yengeç burcunun yönetimindeki alan duygularımızla hareket ettiğimiz, hassasiyetlere ve kırılganlıklara açık alanı anlatmaktadır. Bu yüzden de Yengeç’in konumu, hayatımızda koruma altında tuttuğumuz yaşam alanıdır. Dolunay zamanı özellikle ev, aile, yuva ve güvenlik konuları vurgu kazanıyor; aileyle bağların güçlü olacağını düşünebiliriz. Uranüs’ün Güneş ve Ay’a gergin kare açıyla bağlanması ani ve beklenmedik tepkiler koymaya açık oluşumuzu göstermektedir. Bireyse özgürlükler için ani tepkiler oluşabilir. Özellikle öncü burçların ilk 10 günü içinde doğanlar için, kritik günler olabilir. Ancak tıpkı Terazi gibi barışçıl ve uyumlu olmayı başarırsak Uranüs kopartıcı etkisinden sakınabiliriz!
Güneş, astrolojide bilincimizi ve hayattaki niyetimizi sembolize eder.. Güneş’in Oğlak’ta yerleşimi, bizi hayattaki hedeflerimize ulaştıracak somut ve gerçekçi adımlar attığımızı, stratejik planlamalar yapabileceğimizi, bu yönde hırslı bir yaklaşım içinde olacağımzı anlatmaktadır. Güneş bizi gerçekçi olmaya çekerken, Ay ise güdüsel olarak hislerle hareket etmeyi getiriyor. İki zıt temanın karşıtlığı hayatımızda ikilemler yaratabilir. Hayatın gerçekleriyle duygusal yaklaşımlarımız arasında kararsızlık hissedebiliriz.
Bu arada dolunay haritasına göre ufukta Koç Burcu yükseliyor; cesaretle atılımlar yapabiliriz. Haritanın yöneticisi olan Mars Kova’da ve İkizler’de bulunan Retro Jüpiter’le geniş bir üçgen açı kuruyor olacak. Mantıkçı ve objektif kalabilmek için imkânımız var demektir. Gökyüzünde su elementleri arasında bir üçgen açı oluşuyor. Satürn Akrep’te, Neptün Kiron’la birlikte Balık’ta ve Ay Yengeçte; su üçgeni sezgilerimize güvenebileceğimizi anlatmaktadır. Aslında su elementinde ki büyük üçgenin yanı sıra, gökyüzünde bir de uçurtma şekli ortaya çıkmaktadır. Toprak grubundan Oğlak’ta bulunan Güneş; uçurtmayı tamamlamaktadır.
Astrolojide YOD olarak tabir edilen, “Tanrının Parmağı” denilen kalıbın varlığı ise kendi başına karmik-kadersel temaların açığa çıkacağını gösteriyor. İkizler’de bulunan Jüpiter; kalıbın tepe noktasında; bilgiyle gelen aydınlanma ve dönüşümün kadersel nitelikte olduğunun göstergesi. Bu arada Venüs ve Mars; yarım kare açıyla ilişkilerde dışa vurulmayan gerginlik potansiyelini anlatmaktadır.
Dolunay’ın hepimize, duygularımızla hayatın gerçekleri arasında dengeyi kurabilme gücü vermesini diliyoruz…
Meral PALA
CMA
26 Aralık 2012 İstanbul