İçinde bulunduğumuz bu tutulma mevsiminde, 4 Haziran Pazartesi günü Yay Burcunda yeni bir tutulma, AY Tutulması yaşayacağız. Hatırlayacağınız gibi 20 Mayıs 2012’de İkizler Burcu’nda bir Güneş tutulması yaşamıştık.
Öncelikle Ay tutulmasının astronomik olarak nasıl gerçekleştiğini kısaca açıklamak istiyorum: Tutulmada, Dünya, Güneş ve Ay’ın aynı hizada bulunur. Ay ile Güneş arasına Dünya’nın girmesiyle, AY Dünyanın gölgesinde kalır ve biz bu göksel olayı Ay Tutulması olarak tanımlarız. Ve her Ay tutulması bir dolunay zamanı gerçekleşmektedir. Yani gökyüzünün ışıkları olan Güneş ve Ay’ın birbirlerine tam zıt yerleşimde karşılıklı bir kutuplaşma, zıtlaşma oluşturdukları AN’a denk gelmektedir.
Sonuçta, tutulma sırasında AY, Güneş’ten aldığı ışığını kaybeder ve bir anlamda Ay karanlıkta kalmaktadır.
Astrolojide duygularımızı temsil eden Ay’ın karanlığa gömülmesi her zaman gizemli bulunmuş ve eski çağlardan beri mistik anlamlar yüklenmiştir.
Ay tutulması hakkında konuşurken Astrolojide Ay’ın ne anlama geldiğine de bakalım. Astrolojide Ay; hayatımızdaki anne figürünü ve güdüsel davranışlarımız, duygusal yönelimlerimiz, alışkanlık niteliğindeki davranışlarımız, geçmişimiz, ailemizden aldığımız karmik özelliklerimizi sembolize etmektedir. Bunların oluşumunda hayatımızdaki anne figürünün önemi büyüktür.
Ayrıca AY; evi, aile, yuva olarak ifade edebileceğimiz çok özel ve kişisel alanımızı ve evde içinde bulunduğumuz psikolojik atmosferi anlatır. Sonuçta kişinin evinde, yuvasında içinde bulunmaktan mutlu olduğu, yaratmaya çalıştığı atmosfer onun çocukluk yıllarından itibaren kazandığı alışkanlıklarını sürdürme çabasıyla şekillenmektedir. Duygusal altyapımız çocukluktan itibaren hayatımızdaki anne figürünün bize öğrettikleriyle belirlenir. Ay yani annenin yapısı, kişilik özellikleri bizde güdüsel davranış kalıplarımız olarak dışarı yansımaktadır.
Keza aynı şekilde eril figür Güneş de Baba’yı temsil eder. Çok genel olarak kişinin bilinciyle hayatta ulaşmaya çalıştığı hedefini anlatmaktadır.
İşte dolunay zamanları, Güneş ve Ay’ın gökyüzünde karşıt burçlarda yerleştikleri dönemler, duygularımız ve bilincimiz arasında ikileme düştüğümüz, gerginliğe girdiğimiz zamanları ifade etmektedir. Ay tutulmaları dolunay zamanlarına denk gelir demiştik. Tutulma esnasında Ay karanlıkta kalmaktadır ve tam karşısında Güneş bulunur. Örneğin bu tutulmada Ay, 14 derece Yay’da iken, Güneş de 14 derece İkizler burcundadır. Ay tutulmaları astrolojide, duygularımızla ilgili, ev, aile ve yuvamızla ilgili bir anlamda özel hayatımıza dair önceden gözden kaçmış veya bir şekilde göz ardı edilmiş konuları birdenbire vurgulu biçimde gündeme getirmektedir. Bilinçaltında yatan duyguların birden yüzeye çıkması söz konusu olmaktadır. Ay’ın dolunayda tam yuvarlak oluşu bir tamamlanma sembolüdür. Bir sonuca ulaşma, tamamlanma, açığa çıkma, hasat etme veya doruk noktasına varma durumu söz konusu olur. Yahut bir şekilde bir sonlanmalar ortaya çıkabilir.
Ateş elementinden ve değişken nitelikte Yay’ın 14 derecesinde oluşan bu tutulma değişken şartlara işaret etmektedir. Yay Burcu her zaman ilerleme, büyüme, gelişme ve özellikle de bilgiyle büyüme, genişleme anlamına gelmektedir. Yay teması, her şeyi de en abartılı şekliyle yapmayı anlatır. Büyük iyimserlikle maceraya atılma potansiyeli söz konusudur. Fakat her şeyin özünde hayatta deneyim kazanma ve ilerleme arzusu yatmaktadır. Tam karşısında İkizler’de bulunan Güneş de yine bilgiyi, öğrenmeyi öneriyor fakat Yay gibi abartılı değil, daha pratik olmayı, mantıklı ve objektif olmayı getiriyor. Bu arada tutulma anında gökyüzünün konfigürasyonuna bakarsak, Güneş ve geri giden Venüs kavuşum yapıyorlar. Venüs ile Başak urcundaki çalışkan Mars net bir kare açı oluşturuyor ki, bu yerleşim Mars’ın motive eden, harekete geçiren, hızlandıran gücünü kuvvetlendirmektedir. Venüs-Mars karesi genellikle ilişkilerde sürtüşme ve çatışmaları anlatır. İlişkilere değinmişken bu dönemde Venüs’ün geri harekete oluşu da ilişkilerde zorlanmaları işaret ediyor, bunu da ekleyelim. Tabii maddi konularda ve ortaklıklarda gerilimi de bu yoruma eklemeliyiz. Balık burcunda yer alan Kiron ve Neptün de birbirlerine oldukça yakın yerleşimdeler. Suyun güçlü arınma etkisi ile şifalanma imkânı da bulunmaktadır. Ruhsal anlamda çok güçlü bir etki yarattıklarını düşünebiliriz. Buraya kadar baktığımızda değişken burçlar arasında oluşan büyük kare, değişken şartlar altında, gerginlik ve sonuçta değişimi kaçınılmaz hale getirmektedir.
İkizlerde yani kendi yerinde haberleşme ve iletişim alanında mucizeler yaratabilme kapasitesine sahip olan Merkür, Terazi’deki diplomatik Satürn’e net bir üçgen açıyla bağlanıyor. Mantık ve disiplin birbirini destekler pozisyondalar. Fikirleri bir forma sokmanın kolay olabileceğini anlatıyorlar. Esasında İkizler-Yay aksında oluşan bu Ay tutulması fikirlerin, büyük düşünebilme ve büyük resmin içindeki ana fikri kavrayarak bir düşünceye, inanca hatta bir felsefeye dönüşebileceğini anlatıyor. Ancak Yay’ın fanatizmi, İkizler’in mantıkçı yanıyla çelişki yaratabilir. Doğal olarak bir takım seçimler yapmak kaçınılmaz gözüküyor. Çelişkiler ve kararsızlıklarla beraber seçimler yapmaya çalışmak kuşkusuz gerginlik yaratacaktır. Her ne kadar özünde ikilikleri anlatan İkizler ile ileri gitmeye odaklanmış Yay burcundaki tutulma, zorlu da olsa sonuçta muhakkak bir karara götürecektir bizi. Yay burcunun temel karakteristiği iyimser bakış açısı hayatta keskin virajları alırken en önemli destekçi olabilir.
Bu arada tutulma sırasında Uranüs ve Plüton gerginlik içindeler. Güçlü dönüşümleri ve bazı şeylerin geriye dönüşü olmayacak biçimde değişime uğrayacağını anlatıyorlar.
Ay’ın Yay’da Kuzey Düğümle beraber oluşu tutulmanın pozitif etkiler yaratacağına dair bilgi vermektedir. 20 Mayıs’taki Güneş tutulmasıyla bağlantıya bakarsak, Yay’daki Ay tutulması fikirlerin bir takım düşüncelere dönüşümünü hatta bir görüşe ve felsefe olmaya doğru gidişini anlatmaktadır. Bir anlamda fikirlerin netleşip, olgunlaşarak açığa çıktığını görebiliriz.
Şimdi de bu tutulmanın burçları nasıl etkilediğini teker teker bakalım. Öncelikle bu tutulmada öncelikle Yay ve İkizler Burçların etki altında bulunacağını söyleyelim. Yine genel olarak söylememek istersek değişken burçlardan Balık ve Başakların tam 14 derecelerinde dünyaya gelen yani burcun tam ortasına denk gelen günlerde doğanların kuvvetli etki alması muhtemeldir. Ya da değişken burçların bu derecelerinde yükseleni, kişisel gezegenleri olanların etkiye açık olacağını söylemek gerek.
Yükselen burcunuza göre okuyunuz!
Koçlar için; zihinsel algıyla beraber, hayata bakış açısında köklü bir dönüşüm beklenebilir. Yüksek öğrenim alanında hukuki konularda bir gerginlik ve hemen ardından netleşme ve sonuca ulaşma beklenebilir. Yabancı kültürlerin etkileri de bu dönemde güçlü olabilir.
Boğa için; maddi konularda belirsizlikler ortadan kalkabilir. Özellikle ortaklaşa paylaşımlar ve miras konusunda netleşme ve sonlanmalar bir takım önemli değişikliklere neden olabilir.
İkizler için; kimlik, kişisel ifadede yenilenme, fiziksel imaj değişikliği, hayata yaklaşım tarzında dönüşüm olabilir ve ilişkiler, evlilik, ortaklıklar ve ayrıca sağlıkla ilgili konular dikkat çekici hale gelebilir.
Yengeçler için; gündelik hayatın içinde rutin düzeni değiştirecek koşullar kontrolsüz biçimde gelişebilir. Bilinçaltında oluşan yeni fikirler hayatın düzenini farklı kılabilir.
Aslanlar için; yaratıcılığın farklı biçimde ortaya çıkışı söz konusu olabilir, çocuklarla ilgili konular dikkat çekici hale gelebilir. Risk almaya açık oldukları bir dönemdeler.
Başaklar için; Aile, ev ve yerleşim konusu ani değişimlere açık durmaktadır. Duygusal atmosfer değişebilir. Başakların hayatında açılım ve gelişmelerle beraber kökten değişimler olasıdır.
Teraziler için fikirler, düşünce yapısı ve algıda değişiklik, kendini ifade tarzında bir farklılık beklenebilir. Eğitim alanında, ticari konularda ve her türlü anlaşmada bir gerginlik ve ardından netleşme ve sonuca ulaşma olacaktır.
Akrepler için; sahip olunan maddi kaynaklar, aynı zamanda manevi değerler ve değer yargılarında belirsizlikler çok daha net hale gelebilecektir. Ayrıca bedensel durum ile ilgili değişiklikler olabilir.
Yaylar için; kimlik, kişisel ifadede yenilenme, fiziksel imaj değişikliği, hayata yaklaşım tarzında dönüşüm olabilir. Hayata daha geniş bir pencereden bakma imkânına kavuşabilirler. Bu dönem Yay’lar için yılın en kritik günleri olabilir.
Oğlaklar için; daha önce fikir bazında başlayan yenilenme bilinçaltında gelişip bir olgunluğa erişebilir, sonuçta bu yenilenme hayatın düzenini tamamen farklı kılabilir.
Kovalar için; sosyal çevrede değişim ve gelişmeler ile hayattaki umutların tazelenmesi farklı boyuta geçişi beklenebilir.
Balıklar için; toplum içindeki duruş, kimlik ile kariyer alanında değişiklikler olabilir.
ÖNEMLİ NOT:
2012 Ekim’de başlayacak yeni dönem eğitimler için bilgi almak isterseniz:
http://astrolojikosesi.com/astroloji-egitimi/
Meral Pala
Bütün hakları saklıdır.