sag2“Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. Yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli.”

Şems-i Tebrizi

11 Aralık’taYay burcunda yeniay yeni ufuklara yelken açmayı öneriyor.  Gökyüzünün ışıkları Güneş ve Ay’ın, her 28 günde bir, bir araya gelmesi toprağa atılan bir tohum gibidir. Soyut veya somut manada bir yenilenmeye, tazelenmeye işaret eder. Sürekli tekrar eden bu döngüler bazen hayatımızda hemen somut yansımalar yaratmayabilir. Oysaki ruhsal seviyede -farkına varamadığımız- değişiklikler olmaktadır. Bilinçdışında sürekli irili ufaklı bir şeyleri biriktiririz. Bunlar uzun vadede hayatımızda ki radikal değişimlerin ilk adımlarıdır. Şems’i Tebrizi’nin sözlerinden de anlayacağımız üzere hayatımızda sürekli bir değişim var aslında.

Yay’da yeniay ruhumuza iyimserlik tohumları ekiyor. Astrolojik haritamızda Yay burcu yönetimindeki yaşam alanı hep ilerlemeye, büyümeye , gelişmeye çalıştığımız konuları anlatmaktadır.  Burası bizim hayata iyimser yaklaştığımız, güvenli hissettiğimiz yerdir.  Risk almaktan çekinmeyiz. Yeniay zamanı  inançla, güvenle cesur hareketler yapabiliriz. Hayatı yeniden anlamlandırma isteğiyle belki yeni bir eğitime katılabilir, belki uzak yerlere seyahat planları yapabilir ya da farklı kültürleri deneyimlemek adına girişimlerde bulunabiliriz.  Seçimlerimiz ne yönde olursa olsun sonuçta ufkumuzu genişletecek bir adım atacağız demektir. Bu esnada büyük öğretmen Satürn de Yay burcunda büyümek istediğimiz, pozitif baktığımız yerde bize temkinli olmayı öneriyor. Bazen engeller çıkartarak bize, sınırlarımızı yeniden gözden geçirmemiz gerektiğini hatırlatıyor.  İşte yeniay baskılandığımız konularda inadına bir hamle yapmaya teşvik ediyor.  Ama temkinli hamleler…

Yeniay zamanı ülkemizde Ankara’da savaşçı Koç burcu(0°-sıfır derece) yükseliyor. Koç’un yönetici gezegeni Mars Terazi’de, Uranüs’le keskin bir karşıtlık içinde bulunuyor. Burada bastırılmış öfkenin aniden köpürmesi olası gözüküyor.  Karşıtlıklar her durumda bir yol ayrımına gelindiğine işaret eder. Uranüsyen kararlarımız olabilir yani denenmemişi denemeye gidebiliriz. Plüto’yla beraber geriye dönüşü mümkün olmayan değişimlerin işaretleri var.

Güneş ve Ay’ın yöneticisi Jüpiter Başak’ta, her fırsatta bir kusura takılmaya meyilli olacağımızın işareti.   Üstelik Jüpiter, yaralı şifacı Kiron’la  zıt yerleşimde yaralarımıza ayna tutuyor, kendimizi  feda etmeye açık olduğumuz konularda  realist bakışla dengelenmeye zorluyor. Bu tabloyla Jüpiter-Kiron ve yeniay oluşumunun gökte T-kare dediğimiz kalıbı oluşturduğunu görüyoruz.

Jüpiter ‘in Ay’ın düğümleriyle de teması, kadersel ve kaçınılmaz gelişmelere işaret etmekte.  Bir anlamda iyimserlik beslemek için hazırlandığımız yerde gerçekçi olmak durumundayız.

Kısacası yeniay’la beraber yeni bakış açıları geliştiriyoruz. İyimserliğimizi törpüleyen şartlar olsa da belki yaralarımızı kanatan gelişmelerle gerçekçi bir bakış açısı edinebiliriz. Yeni bir hayat felsefesi oluşturabiliriz.

Bu arada Venüs ve Neptün arasındaki akışkan enerji sağduyuyla hareket etme kabiliyetimizi kuvvetlendiriyor. Venüs’ün -Akrep’te-hırslı tavrına rağmen iç sesimize kulak vermeyi öneriyor. Hislerimize güvenmek durumundayız.

Hepsinin ötesinde Yay’ın değişken nitelikli oluşu şartların değişken olacağını gösteriyor. Üstelik yeniay zamanı İstanbul’da ufukta Balık yükseliyor. Bu da kararsız ve bulanık bir atmosfer olduğunu anlatıyor.

Yine Şems’ten bir alıntıyla sözü bitirelim: “Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün”

Yeni bir yıla doğru giderken, umutlarımızı tazelemek istediğimiz bu dönemde, bütün evren için uzun vadede mutluluk getirecek yenilikler dileğiyle…

Meral Pala

Bu yazının bütün hakları saklıdır. Kaynak gösterilmeden yayımlanamaz.

9 Aralık 2015