Uykusuzluk Üzerine Bir İnceleme

Haritada Uyku Problemlerinin İzleri

Sevgili Okurum;

Bebekliğinden beri uykusuzluk (insomnia) yaşayanların astrolojik haritalarından tespitle, erken yaşlarda bu konuda önlem alınabilir mi fikrinden yola çıktım.  Uykusuzluğun astrolojik haritalarda nasıl gözüktüğünü bulmak için bir çalışma yürütmekteyim. Öncelikle danışmanlıklarımda gördüğüm örnekleri incelemeye aldım. Daha sonra sosyal medya hesabımdan duyurarak uykusuzluk yaşayanların doğum verileriyle kaynağımı geliştirmeye karar verdim.

Esas amacım danışanlarımda uykusuzluk potansiyelini tespit edip, erken çocukluk döneminden itibaren konunun uzmanlarından, psikologdan vs destek alma konusunda uyarmak.

Bebekken uyku problemi olmasa bile gökyüzü etkileriyle hayatın farklı dönemlerinde herkes uykusuzluk dönemine girebilir. Günümüzün modern gelişmeleriyle aşırı zihinsel tetiklenmeler yaşamaktayız. Sinir sistemimizi yıpratan bir atmosferde olduğumuz tartışma götürmez.

Bu arada bu çalışmamın sonuçlarının ortaya çıkışının Balık Burcunda Ay Tutulması yaklaşırken olması da ilginç bir tevafuk oldu!

Psikologların dediğine göre;

  • Stres ve kaygı dönemlerimizde; zihin sürekli aktif kalır, “kapat” tuşuna basılamaz.
  • Depresyon halinde kimi zaman çok uyuma, kimi zaman da hiç uyuyamama olabilir.
  • Travma / yoğun duygular yaşanırken beyin, gündüz işleyemediği duyguları gece uykuya geçişte ortaya çıkarır.
  • Takıntılı düşünceler (obsesyonlar) olduğunda, yatarken tekrar tekrar düşünmek uykuyu böler.
  • Uyku ile ilgili kaygı yaşamak yani “Uyuyamazsam yarın kötü olur” düşüncesi bile uykusuzluğu beslemektedir.

Uyku probleminin psikolojik etkileri şöyle aktarılmaktadır:

  • Duygusal dalgalanmalar (sinirlilik, huzursuzluk).
  • Dikkat ve konsantrasyon bozukluğu.
  • Kaygı ve depresyon riskini artırma.
  • Uzun vadede ise “kısır döngü” içinde kalma durumu olabilir. Yani uykusuzluk kaygıyı, kaygı da uykusuzluğu besler.

Özetle uykusuzluk, sadece “uyuyamamak” değil, çok ciddi sorunlara yol açmaktadır.  Zihnin ve duyguların da işin içine girdiği bir durum olarak düşünülürse astrolojik haritada bunun işaretlerini rahatlıkla görebiliriz.

Araştırmaya başlarken ağırlıklı olarak haritada  AY’a ve uyku dönemini anlatan 12. eve odaklanmaya karar verdim.

Elbette haritadaki uyku durumu açısından etkili parametreler çok daha genişletilebilir. Harita bir bütün olarak ele alındığında bir çok farklı göstergeyle çok daha detaylı açıklamalar getirebiliriz. Ancak çalışmayı şimdilik haritada Ay ve on ikinci eve odaklanarak yürütüyorum.  Toplayacağım doğum verileriyle örnekleri çoğaltarak çalışmayı genişletmek niyetindeyim.

Ayrıca MERKÜR önemli bir gösterge olabilir. Zira zihin sürekli çalışıyorsa uykuya geçmek zorlaşacaktır.

Uranüs, Mars ile sert açılarda “uyurken bile düşünen” bir zihni işaret edebilir.

Bu arada 4. EV;  ev ortamı ve içsel huzurla ilişkilidir. Burada sert etkiler varsa uyku kalitesini bozabilir.

Astrolojide AY, ruh hali, içsel güvenlik ve biyolojik ritimlerle bağlantılıdır.

Sert açılar altındaki Ay (özellikle Satürn, Mars, Uranüs, Plüton ve hatta Jüpiter ile) huzursuzluk, kaygı, duygusal gelgitler yüzünden uykuya geçişi zorlaştırabiliyor. Sert açıların başlıcası kare ve karşıtlardır. Ancak kavuşum yapan gezegenlerin doğasına bağlı olarak kavuşum açıları da sert açı olarak görülebilir. Ayrıca karenin (90) türevi olan 135 ve 45’lik açılar da sert minör açıdır. 150 derecelik açılar ise birbirini göremeyen gezegenleri anlatır. Bu da son derece zorlayıcıdır.

AY Burcu haritada en dikkat çekici nokta…

Doğum anından itibaren kişinin annesiyle nasıl bir duygu bağı kurduğu, duygusal alt yapısını, güvenli hissedip hissetmediğini anlatmaktadır. Yetişkinlik çağında da izler kendini belli etmektedir.

Haritaları incelerken AY’ın hırslı OĞLAK’ta ve tutkulu AKREP’te yerleşimi çoğunlukla uykusuzluktan şikayet edenlerde en göze çarpan nokta.

AY’ın açıları ve Ev Yerleşimi…

Özellikle Ay’ın ev yerleşimi ve açılarıyla beraber değerlendirince tablo daha net ortaya çıkmaktadır. Bir çok örnekte AY’ın T-Kare ve/veya YOD (Tanrının Parmağı)açı kalıbının bir ucunda yerleşmiş olduğunu gördüm.

AY’ın Mars, Satürn, Uranüs ve Plüton’dan sert etkiler alması  başlıca uykusuzluk sebebi olarak öne çıkmaktadır. Ay’ın gezegenlerle kavuşum, karşıt, kare, 150, 135, 45 ve 150 derecelik açıları huzursuz edici görülmektedir. Ayrıca Ay-Merkür sert açıları da zihnin aşırı uyarı aldığını göstermektedir. Bu da bir huzursuzluk sebebidir. Ay-Jüpiter kare ve karşıt açıları da duygu dünyasını aşırılıklara sürüklemektedir.

AY’ın Kiron ile sert görünümü (kavuşum, kare, karşıt açılar) kişiyi yaralı bir ruh haline götürmektedir. Belki iyi bir şifacı olmaya da teşvik ediyor diyebiliriz.

Doğum anındaki AY Fazı da önemli bir açıklama getirmektedir. 

Güneş-Ay karesi yani ilk dördün veya son dördün fazında doğmuş olmak stresli bir doğaya işaret etmektedir. Ayrıca dolunay zamanı doğanlar için de gerginlik söz konusu olmaktadır. Yeni Ay veya balsamik Ay fazı da AY’ın (duygu dünyasını) baskılandığını işaret etmektedir.

AY en rahat ifade bulduğu güvenli YENGEÇ veya huzurlu BOĞA’da bile olsa ev yerleşimi 6-8-12. evlerde ise ve/veya gezegenlerden sert açılar alıyorsa uykuyu tüketebiliyor diyebiliriz.

Bu arada AY’ın; değişken burçlarda bulunması aşırı hareketli bir doğa vermektedir. Dolayısıyla AY’ın meraklı İKİZLER, aşırı risk alan YAY, endişeli BAŞAK ve aşırı duyarlı BALIK’ta bulunması kişinin duygu dünyasının çalkantılı olduğunu anlatır. Uykuyu düzensizleştirebilir.

AY’ın KOVA’da (Satürn yönetiminde) olduğunu gördüğüm haritalarda uykusuzluğa hiç şaşırmadım diyebilirim. Zira duygusal olarak mesafeli olmak, kendini serbest bırakmamayı getirmektedir. Bu da uykuya zarar verebilir.  Anneyle duygu paylaşımının zayıf olması güvensizlik işaretidir diyelim.

AY’ın, KOÇ  burcunda (Mars yönetiminde) yerleşimi duygu olarak heyecanlı, sabırsız, telaşlı bir yapı vermektedir.  Bu tablo hayatın akışını hızlandırarak gece uykularını da zorlayabilmektedir.

AY’ın Satürn ve Mars tarafından kuşatılmış (besieged) olması uykusuzluk işareti olarak görülmektedir.

AY’ın Güney Ay Düğümüyle kavuşumu ve/veya karşıtlığı enerjiyi tüketen faktörlerin varlığını anlatmaktadır. Sıkışma duygusu verebilir. Psikolojik açıdan sıkıntılı bir tablo ortaya çıkabilir.

NOT: Bu çalışmada uyku konusunu araştırıyoruz . Ancak Ay Burcu kişinin yemek, beslenme ve sindirim organlarını da anlattığı için AY’ın haritada zarar görmüş olması blumia gibi problemleri de getirebilir.

ONİKİNCİ EV; bilinçaltı, rüyalar, uyku hali ile ilgilidir.

Buradaki gezegenler (özellikle Satürn, Mars, Uranüs) uyku düzeninde huzursuzluk ve gerginlik yani bir takım düzensizlikleri getirebilir. Kişisel gezegenler Güneş, Ay, Merkür, Venüs  12. evde yerleşmişse yine hapsolmuş, karanlıkta kalmış enerjinin çıkış yolunu ararken zorlandığının işaretidir.

Bu arada on ikinci evde gezegen yığılımı (stelyum) olması buraya fazlaca enerji bombardımanı olduğu anlamına gelir. Bu tablo kişinin hayatında kontrol edemediği şartları fazla olduğunu gösterir. Bu da kişiyi son derece rahatsız edebilir.

ONİKİNCİ EV DURUMU…

Yükselen burcuna göre uykusuzluğa eğilimi olanlara bakalım…

Öncelikle yükselen burcu yöneten gezegen 12. evde ise kişinin hayatında kontrol edemediği durumlar olabilir.

Yükselen burcu YENGEÇ olan birçok kişinin uyku problemi yaşadığını fark ettim.  Yükselen Yengeçler’in 12. evinin İkizler burcu yönetiminde olması hiç susmayan, sürekli konuşan bir bilinçaltının varlığına işaret ediyor. Yengeç Burcu’nun içe dönüklüğüne ve kırılgan doğasına karşın ‘konuşkan’ bilinçaltı huzursuzluk veriyor olabilir. Detaylandırırsak, AY 12. evde, İkizler’de yerleşmiş  ve ilave olarak <huzuru kaçıran Mars, Satürn, Uranüs, Plüton, Kiron ve hatta Jüpiter ile ile sert açıları varsa katmerli bir uykusuzluk sebebi olarak görülüyor

Yükseleni TERAZİ olanların 12. evi BAŞAK yönetimindedir. Bu tablo da yine uykusuzluktan şikayet edenlerde sıklıkla karşıma çıktı. Terazi güzellikler bulmak için bu dünyaya gelmiş bir kişidir. Başak Burcu’nun didikleyen, sorgulayan doğası gereği bilinçaltından kaynaklı huzursuzluk olduğu söylenebilir. İncelediğim haritalarda  Venüs’ün ev ve burç yerleşimi ile açıları da sıkıntıyı arttırabildiğini görüyorum. 12. evdeki Başak’ta Venüs olması kişinin hayat hikayesinde ilişkilerinde gizlilik teması olduğunu anlatabilir. Kişi kendi değerini  göremeyebilir.  Parayı kontrol edemeyebilir. Ayrıca 12. evi yöneten Merkür’e de detaylı bakınca uyku probleminin vurguladığı görülebiliyor.

Yükseleni BOĞA olanlar bu dünyada huzur, güven ve dinginlik bulmak istemektedir. Oysaki 12. evini yöneten KOÇ, bilinç dışında aksiyon, heyecan, adrenaline davet eder. Bu hareketlilik huzur kaçıran bir etkiye sahiptir diyebilirim. Venüs’ün ev ve burç yerleşimi ile açıları da etkili olmaktadır. Venüs Koç’ta on ikinci evdeyse kişi hayatta mutluluğu yakalamakta zorlanabilir.  Ayrıca 12. evi yöneten Mars için de yerleşimiyle, açılarıyla bir detaylandırma yapılırsa tablo daha net ortaya çıkıyor.

Şaşırtıcı biçimde uykusuzluğa sebep olan yükselen burç durumlarını yukarıda öncelikli olarak yazdım. Diğer burçları bilgi sunmak için ele alacak olursak;

Yükselen KOÇ’un 12 evi Balık;  mücadeleci doğalarına göre uykuya geçmeleri nispeten kolay olabilir. Mars ve 12. evi yöneten Jüpiter kilit nokta durumundadır.

Yükselen İKİZLER’in 12. evi Boğa; derinde huzurlu olma potansiyeli var. Ancak Merkür ve Venüs’ün durumu tabloyu bütün olarak anlatmaktadır.

Yükselen ASLAN’ın 12. evini YENGEÇ Burcu’nun yönetmesi güçlü imajın arkasında gizli tutulan bir kırılganlığın işaretidir. Duygularını (AY) içinde yaşar kendini rahat hissedebilir. Haritada  Güneş ve Ay burcunun durumu tabloyu daha net vermektedir.

Yükselen BAŞAK Burcu’nun 12. evindeki Aslan gizli benliğinde güç aradığını anlatır. Bu durumda Güneş ve açıları önemli ipuçlarını vermektedir. Fakat mesela Merkür de 12. evde ise zihinsel problemler verebilir.

Yükselen AKREP’in 12. evi Terazi yönetimindedir. Onca sertliğine rağmen görünmeyen yüzü son derce nazik olabilir. Mars ve Venüs ‘ün haritadaki durumu açıklamayı destekleyen bilgiler sağlamaktadır.

Yükselen YAY’ın 12. evinde Akrep yatar. İyimser, neşeli, filozof tavrının arkasında agresif motifler (Akrep) huzursuz edebilir. Psikolojik savaş atmosferi  huzur bozabilir. Haritada  Jüpiter ve Mars’ı dikkatli incelemek uykusuzluk olup olmadığı daha net gösterecektir.

Yükselen OĞLAK’ın sert, otoriter yüzünün arkasında neşeli bir iyimser (Yay) yatıyor olabilir. Bu da onu rahatlatıyordur. Satürn ve Jüpiter açıklayıcı ek bilgiler sunacaktır. Bu gezegenler kişinin sosyal kimliğinin de göstergeleridir.

Yükselen KOVA’nın 12. evi Oğlak yönetimindedir. Dışa dönük hümanist kimliğinin ardında gizli bir diktatör olabilir. Duvarlar örmüştür. Ruh dünyasına kimse kolaylıkla giremez. Bu da rahatsızlık verebilir. Satürn kilit gezegendir. Hem yükseleni hem de on ikinci evi yönetmektedir. Zararlı (Satürn Koç’ta ise) ve/veya düşük (Satürn Yengeç’te veya Aslan’da ise)

Yükselen BALIKLAR’ın 12. evi Oğlak yönetimindedir. Görünen anlayışlı kişinin arkasında buzdan duvarlar örmüş birisi olabilir.  Bu tablo kendi iç dünyasında yalnızlık yaşadığını anlatabilir. Haritada Jüpiter ile Satürn yerleşimiyle ve açılarıyla incelenmelidir.

Bilgi olarak şunu eklemek iyi olur;

Uyku sorunu dönemsel olarak herkesin yaşadığı bir sıkıntı olabilir. Mars transitleri adrenalin arttıran şartlarla uyarıcı rol oynayabilir. Satürn transitleri  zihnimizi ağırlaştırabilir, depresif yapabilir. Uranüs transiti ani uyanmalar getirebilir. Plüton transiti korkuları tetikleyebilir. Neptün transitleri daha fazla uyumaya etken olabilir. Ay geçişleri ise günlük uyku kalitesinde etkili olabilir.

Belki de uyku sadece dinlenmek değil, gökyüzünün bize fısıldadıklarını duymaktır?

Kaliteli uykularla bol yıldızlı geceler dilerim herkese…

Meral Pala

Sevgili Okurum, siz de uyku problemi yaşıyorsanız çalışmayı ilerletmem için doğum bilgilerinizi paylaşabilirsiniz. Doğum tarihi, saati ve yerini yazmanız için aşağıda form var.

Geri dön

Mesajınız gönderildi

Uyarı
Uyarı
Uyarı
Uyarı

Uyarı!

 

 

 

 

Bir Cevap Yazın

Bu site, istenmeyenleri azaltmak için Akismet kullanıyor. Yorum verilerinizin nasıl işlendiği hakkında daha fazla bilgi edinin.