Chronos

Mitolojide Zaman Tanrısı Kronos

Satürn astrolojide, olgunlaşmayı, bilgeliği, hayatımızdaki otoriteleri ve baba figürünü anlatır. Soğuk, kuru ve kurşun gibi ağır doğasıyla, baskılayan, sınırlar koyan, yavaşlatan ve aslında bir öğretmen gibi disipline eden gezegendir. Satürn’ün doğum haritasında bulunduğu alanda büyük emek sarf etmek, sorumluluk almak kaçınılmazdır. Sorumlulukları kabul etmeme halinde, Satürn mutlaka öğrenmek zorunda bırakacaktır. Gerçeklerle yüzleşmek ve engellerle mücadele etmek bazen kişide endişe, korku ve üzüntü kaynağı olabilir. Satürn astroloji haritamızda nerede bulunuyorsa orada korku ve endişe vardır.
Satürn savunma geliştirmek zorunda kalacağımız konuları anlatır. Yüklediği ağır sorumluluklarla zaman içersinde kişiye bilgelik kazandırır.

Mitolojide ki adıyla “Zaman Tanrısı-Kronos” hayatta kristalize etmeye çalıştığımız konular her ne ise, burada kurduğu baskıyla zaman içersinde olgunlaşmayı zorunlu kılar.

2012 yılının Ekim ayından beri Akrep burcunda ilerleyen Satürn, bilinçaltı korkularla yüzleşmeye çağırıyor.18 Şubat 2013’de Akrep burcunun 11 derecesinde gerilemeye başlıyor. 8 Temmuz tarihine dek gerileyerek, 4derece Akrep Burcuna kadar gelmiş olacak. 140 günlük bu gerileme süreci yeni bir olgunlaşma dönemi olacaktır.
Transit haldeki Satürn gerilerken içimize dönerek hedefler edinme ve sınırları yeniden çizmek gerektiğini anlatır. İçinde bulunduğumuz dönemde bilinç dışına attığımız, görmekten kaçtığımız, bir nevi halının altına süpürdüğümüz pisliklerle yüzleşmeyi zorunlu kılacaktır.

Satürn bir kişinin astrolojik haritasında transit geçtiği yaşam alanında emek vererek ilerleme elde etme, disiplin kurma çabasında olduğunu anlatır. Doğum anında Satürn’ün bulunduğu ev konumu yeniden yapılanma ihtiyacının nereden kaynaklandığını gösterir. Satürn’ün transit olarak bulunduğu konum olayların hayatımızın hangi alanında cereyan ettiğini anlatır. Tecrübe edilen konuların sonuçlarını ise, Satürn’ün haritada yönettiği evlerde yani Oğlak ve Kova burçlarının bulunduğu yerlerde görürüz.
Gerileme sürecinde belirmeye başlayan yeni hedefler aslında bir kuluçka dönemindedir. Bu dönemde oluşmaya başlayan hedeflerin olgunlaşması için içselleştirilmesi ve iyice yoğrulması gerekir. Henüz dışa vurulamayan hedefler ilk başta tıkanıklık ve sıkışma hissi verebilir. Tam olarak gerileme başlamadan evvel, 4-5 gün boyunca Satürn durgun haldedir ve yaklaşık olarak gerilemeden 2 hafta önce, değerlendirmeler başlar ve bilinçaltında tohumlar ekilmeye başlanır. Bu dönemde net olarak görülen bir değişim söz konusu değildir. Son derece durgun ve can sıkıcı bir dönemdir. Ancak ruhsal olarak yeni bir şekil verme arzusu, derinden hissedilmeye başlamıştır. Huzursuz eden bir itilim söz konusudur. Bu durum 2013 Şubat ayının başlarından itibaren tamamen bilinçsiz yaşanan bir içsel gerilim olarak hissedilmiş olabilir.
Satürn’ün durağan kaldığı dönemde, doğum haritasındaki gezegenlerden herhangi birisiyle açı kuruyorsa o gezegenin temsil ettiği konularla alakalı bir baskılanma ve atalet hissedilir. Zorlayıcı açılar altında çatışma ve sıkışma yoğun olarak yaşanır. Akışkan açılarda ise, yumuşakça ve rahatsız etmeden hissedilen zorunlu değişim duygusu vardır. O konuda bir sona gelme ihtimali yüksektir. Ancak neyin sonuna gelindiğinin de farkındalığı henüz net değildir. Sadece içsel huzursuzluk veren bir belirsizlik olabilir.
Astrololog Erin Sullivan’a göre, transit eden Satürn’ün yine transit halde olan Güneş ile ilişkisini de dikkate almak gerek. Satürn gerileme başladıktan 12 gün sonra Güneş ile üçgen açı içine girer. Bu süreçte, durum içsel olarak huzursuz etmeye başlar. Balık burcundaki Güneş ile üçgen açı kurarken, Şubat ayının  sonlarında yaşanacak ana tema şöyledir: gizliden gizliye hissedilen başkalaşma ihtiyacı ve güdüsel olarak buna karşı durma çabası ve ardından kararsızlık ve kaçma arzusudur.
Satürn ile Güneş’in arasında oluşan 150 derecelik açı döneminde (Güneş Koç Burcunda iken), Mart ayının son günlerinde ego, kontrolü tekrar ele almak için atağa kalkacaktır. Ancak yine de değişimin tam olarak ne derece önemli olduğunu görmezden gelebilir. Pek de mantıklı olmayan kararlar alınabilir.

Gerilemenin başlangıcından 2 ay kadar sonra Satürn, Boğa Burcundaki Güneş ile karşıt durmaya başlayacaktır. Bu dönem Nisan ayının son 10 gününe denk gelecektir. Bir dönemin sonunun geldiğinin bilincine varılır,  tam bir farkındalık zamanıdır.

Satürn tam olarak Boğa Burcunda ilerleyen Güneş ile karşıt durmaya başladığında tam bir dönemece gelinir. Karşı koyma süreci bitmiş, farkındalıkla yeni bir şekil vermek için güç toplama, yeni koşullara uyum sağlama ve işbirliği yapma zamanının geldiğine işaret eder. Bu arada Nisan’ın son haftasında, 30 Nisan civarında iki malefik gezegen Satürn ile Boğa Burcunda ki Mars karşıt duracaklar. İnatçı güçlerin çekişmesi gerginlik olarak hissedilecektir. Mars Boğa ‘da zararlı çalıştığından engellenme ve bir türlü harekete geçememe duygusu sıkıntı verebilir. Agresyonun içeri yöneltilişi içsel, psikolojik baskı olarak kendini gösterebilir.
Satürn ile Güneş’in tam olarak üçgen açıya girdiği dönem ise sabırsızca, akla mantığa uymayan kararların verildiği dönemdir. Bu dönemde tam olgunluk kazanmamış kararların aniden ortaya çıkması, bir tür erken doğum olarak nitelenebilir. Önümüzdeki Haziran sonlarında (20 Haziran sonrası) Yengeç Burcunda yer alacak Güneş ile Satürn’ün akıcı bir ilişki içine girdiği günlerde bilinçli aklın ürünü olmayan atılımlar söz konusu olabilir.

Bu arada 27 Haziran 2013’te Balık Burcundaki Neptün, Yengeç burcundaki Jüpiter, Akrep Burcundaki Satürn akıcı bir büyük üçgen oluşturuyor. Su burçları arasında oluşan bu rahat enerji akışı bu dönemde ruhsal seviyede, bilinçaltında temizlenmeyi kolaylaştırabilecektir. Bolca sezgilerle alınan kararlar olabilir.

Satürn’ün gerileme sürecinde olayın tam olarak bilinç düzeyine taşınıp, mantıkla bağdaşan bir sonuca ulaşması tam olarak 9 aylık bir süreyi gerektirmektedir. Bu süre, Satürn’ün geri harekete başladığı dereceye ulaşacağı Ekim 2013 ortaları ve Akrep burcundaki Güneş ile Satürn’ün 7 Kasım’da kavuşum yapacağı günlere denk gelecektir. Satürn’ün gerilerken, yeni bir şey inşa etmek için önce ruhumuzun derinlikleriyle yüzleşmek içsel bir huzursuzluk yaratabilir. Ardından farkındalık ve işbirliğine yönelme kararı ve en sonunda bilinçli olarak, somut ilerleme kaydetme kapasitesinin oluşumu 9 aylık bir zamanı gerektirmektedir.
Bir anlamda, ilk başta Satürn’ün gerilemeye başladığı 18 Şubat 2013 civarında tamamen bilinçsizce atılan tohumlar, 9 aylık sürenin sonunda, Ekim 2013′den itibaren çiçekler açmaya başlayacaktır.

Satürn’ün gerilemeye henüz başladığı günlerde 23 Şubat’ta Balık Burcundaki Merkür’ün de gerileme hareketine başlaması ruhsal düzeyde bir bütün olarak içe bakmayı, psikolojik sorgulamalar yapmayı destekleyecektir. 17 Mart’ta Merkür yeniden düzgün hareket etmeye başlayacak. Bu dönemde hayal ve gerçeği ayırt etmek güç olabilir. Ancak ruhumuzun derinliklerine dürüstçe bakabilmek, kendi karanlığımızla yüzleşebilmek çok önemli psikolojik açılımlar getirebilir. Satürn’ün getirdiği sınırlar aslında kendi kendimize zihnimizde yarattığımız korkular olabilir. Yolumuzu açacak anahtar elimizde olabilir!

Satürn ve Merkür su burçlarında gerilerken kendimize emek vererek korkularımızdan arınmak ve hayatımızın bütününde iyileşmeye neden olacak gelişmeler elde edebilmek umuduyla…

Meral PALA

C.M.A

Bu yazının bütün hakları saklıdır, kaynak göstermeden yayınlanamaz.